Günümüz
işletmecilik anlayışı, küreselleşmenin etkisiyle yakın geçmişe kıyasla oldukça
değişmiştir. Dünyada 1960’lı yıllarda yoğun biçimde kendisini hissettirmeye başlayan rekabet ortamı
işletmeleri, yaşamlarını sürekli kılabilme sürecinde pekçok arayışa ve yeniliğe
itmektedir. İşletmeler gerek yerel, gerekse küresel pazarlarda yaşamlarını
sürdürebilmek için çok fazla çaba harcamak zorundadır. İşletmecilikteki değişim
anlayışının günümüzde ulaştığı nokta esnek, yenilikçi, kendini yerel pazarlarda
sınırlamayan, araştıran ve kendisini yenileyen, ekip çalışmasına ağırlık veren,
sağlıklı büyümenin peşinde koşan, finansal kaynaklarını rasyonel şekilde
kullanan, müşteriye odaklanan, özellikle de insan kaynağının veriminden
maksimum düzeyde istifade etmeye çalışan bir işletmecilik anlayışıdır.
İşletmeyi
koruyan kurucu patron ya da lider yönetimi ağırlıklı bir yönetim anlayışı
günümüzde yetersiz kalmaktadır. Yönetim literatürünün ağırlık noktasının
liderlikten ekip çalışmasına ve yönetsel sistemlere doğru kayması bu durumun en
somut delili olarak düşünülebilir.
Geçmişte
önemli olan ve günümüze kadar uzanan güçlü lider ya da patron figürünün kişisel
karizmasını, bireysel yaratıcılığını, risk anlayışını, cesaretini, uzak
görüşlülüğünü, kişisel yönetim anlayışını ve becerilerini temel alan işletme
yönetimi anlayışı önemini yitirmektedir. Rekabetin sınırlı ve hedefin yerel
pazarlar olduğu dönemlerde çok sayıda başarılı örneği görülen bu anlayışın
günümüz işletmeciliğinde aynı başarıyı göstermesi gün geçtikçe zorlaşmaktadır.
Şirketler, kendilerini yeni koşullara uyumlandırarak değişmelidirler. Değişimin
gerçekleşmesi 2000’li yıllarda işletmeler için zorunludur.
İşletme
yönetimi için bu denli önemli olan değişim, aile şirketleri olarak adlandırılan
ve kendine özgü pek çok özelliğe sahip olan işletmeler açısından çok daha fazla
önem taşımaktadır.
Aile ve
iş ilişkilerinin iç içe geçmesi, aile şirketlerinde birtakım üstünlükleri ve
sakıncaları ortaya çıkarmaktadır. Bu tip işletmelerin yönetim tarzları, örgüt
içi ilişkileri, konulara yaklaşımları, diğer işletmelere göre farklılıklar
göstermektedir. Bu durumun doğal sonucu
olarak yönetim kuramlarının aile şirketlerine uygulanmasında sorunlarla
karşılaşılmaktadır. Bu kuramların başarıyla uygulanması, aile şirketlerinin iç
yapıları, temel nitelikleri ve dinamiklerinin anlaşılmasına bağlıdır.
Değişim
bir süreç olup, değişim yönetimi şirketlerin geleceği açısından kritik özellik
taşımaktadır. Artan rekabet ortamında başarılı bir değişim sürecinin planlaması
ve sürdürülmesi, günümüzde şirketlerin üst yönetimlerinin en önemli
sorumluluklarından biridir. Şirketin sağlıklı büyümesi, sürekliliklerinin
sağlanması açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle değişim olgusunu anlamak ve
bir şirketin sürekliliğini devam ettirme koşullarını belirlemek oldukça önemli
bir araştırma konusu olmaktadır.
Değişim
yöneticilerin bir taraftan daha dinamik, daha hızlı karar alma mekanizması
kurmasını sağlarken, diğer yandan kriz zamanlarında karşılaşılan güçsüzlükleri
ortadan kaldırarak hızlı ve doğru kararlar alınmasına olanak sağlar.
Aile şirketlerinin kurumsallaşmamış yapısı kriz ortamlarında ayakta
kalabilme
şansını azaltmaktadır.
Literatür
incelendiğinde aile şirketlerinin sürekliliklerini uzun dönemli
sürdürememelerinin nedeninin Türkiye’de ve diğer ülkelerde aynı olduğu
görülmektedir. Sözkonusu neden, aile şirketlerinde değişimin doğru zamanda ele
alınmamış olması ve değişim sürecinin geciktirilmesidir.
Bu
çalışma, aile şirketlerinin önemli bir zorunluluğu olan değişim konusunu ele
almaktadır. Değişimin boyutları, aile şirketlerinde değişimi zorlayan içsel
nedenler kapsamında incelenmiştir. Çalışmanın teorik bölümünün başında, aile
şirketleri kavramı ve kapsamı ele alınmış, aile şirketlerinin tanımı, kurulma
nedenleri, sistem modelleri, özellikleri, üstün ve zayıf yönleri açıklanmıştır.
Aile
şirketlerinin mülkiyet evrimi üzerinde durulmuş, ailenin ve şirketin evrimi
aktarılmıştır. Aile şirketlerinin yaşam dönemleri incelenmiş, her yaşam evresi
ayrıntılı bir şekilde özetlenmiştir.
Aile şirketleri
kültürü kavramı ele alınmış, aile şirketleri kültür öğeleri ve kalıpları
kapsamlı bir şekilde sunulmuştur.
Dünyada
ve Türkiye’deki aile şirketleri incelenmiş, dünyanın faaliyetlerine devam eden
en eski ve en büyük aile şirketleri belirtilmiş, çeşitli ülkelerdeki aile
şirketlerinin özelliklerine ilişkin örnekler verilmiştir. Türkiye’deki aile
şirketlerinin özellikleri ve gelişim tarihi özetlenmiştir.
Aile
şirketlerinde zamana bağlı önlenemeyen değişimler, şirketin nesilden nesile
devredilmesi, profesyonel yönetici ile çalışılması, kurumsallaşması ile
danışmanlık hizmeti almasının önemi hakkında bilgiler verilmiştir. Aile
şirketlerinin değişime karşı gösterdikleri direnç ve nedenleri aktarılmış, aile
şirketlerinin sürekliliği için alınması gereken önlemler üzerinde durulmuştur.
Bu
çalışmanın Türk aile şirketlerinin nesilden nesile geçişlerinde sağlıklı, kâr
eden ve büyüyen yapılarını korumaları, geleceği şekillendirmeleri için önemle
üzerinde durulması gereken noktaları anlamak açısından önem taşıdığı
düşünülmektedir.